Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'ndaki oylamaya hile karıştırıldığı iddiasıyla hazırlanan iddianame kabul edildi. İddianamede, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu mağdur, eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ise müşteki sıfatıyla yer alıyor. İddianamede, Ekrem İmamoğlu, Cemil Tugay ve diğer 10 şüpheli hakkında "oylamaya hile karıştırma" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. İmamoğlu'nun kurultayda Divan Başkanı olarak görev yaptığı ve diğer şüphelilerle birlikte hareket ederek, delegelere para, belediyede iş vaadi ve market alışveriş kartları dağıttıkları, oyların fotoğraflarını istedikleri, oylama sonucunu geciktirerek Kılıçdaroğlu'nun adaylıktan çekilmesi yönünde yanlış bilgi yaydıkları belirtiliyor. Bu eylemlerle delegelerin iradelerini etkileyerek Özgür Özel'in genel başkan seçilmesini sağlamaya çalıştıkları iddia ediliyor. İddianamede, kurultay sürecinde ortaya atılan iddiaların sosyal medya ve basında yer aldığı, bu konuda bazı milletvekilleri hakkında da soruşturma yürütüldüğü ancak bu soruşturmanın mevcut dosyadan ayrıldığı belirtiliyor. Savcılık, şüphelilerin birlikte hareket ederek suç işlediklerini savunuyor.

İddianamenin İçeriği

İddianamede yer alan suçlamalar, CHP Kurultayı'nda genel başkan adaylığı yarışının manipüle edilmesi iddiasına dayanıyor. Şüphelilerin, delegelerin oy verme kararlarını etkilemek için çeşitli yöntemler kullandıkları öne sürülüyor. Bu yöntemler arasında maddi kazanç vaatleri, iş teklifleri, hediye dağıtımı ve yanlış bilgilendirme bulunuyor. İddianamede, bu eylemlerin Ekrem İmamoğlu önderliğinde ve diğer şüphelilerin işbirliğiyle gerçekleştirildiği iddia ediliyor. Savcılık, bu eylemlerin Siyasi Partiler Kanunu'nun 112. maddesinde yer alan "oylamaya hile karıştırma" suçunu oluşturduğunu savunuyor.

Şüpheliler ve Suçlamalar

İddianamede şüpheli olarak yer alan isimler arasında Ekrem İmamoğlu, Cemil Tugay, Özgür Çelik ve diğer 10 kişi bulunuyor. Tüm şüphelilere "oylamaya hile karıştırma" suçlaması yöneltiliyor. İmamoğlu'nun kurultayda Divan Başkanı olması ve organizasyondaki rolü iddianamenin önemli bir parçası. İddianamede, şüphelilerin birlikte hareket ederek, delegelerin özgür iradesini etkilemeye çalıştıkları ve genel başkanlık seçiminin sonucunu manipüle etmeye teşebbüs ettikleri belirtiliyor. Şüphelilerin, delegelere sundukları menfaatlerin ve vaatlerin seçim sonucunu etkileyebilecek düzeyde olduğu savunuluyor.

Kurultay Süreci ve Sonrası

CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'nda yaşananlar ve sonrasında ortaya atılan iddialar, iddianamenin temelini oluşturuyor. Kurultayda yaşanan tartışmalar ve gerginlikler kamuoyunda geniş yer bulmuştu. İddianamenin kabulüyle birlikte, kurultay sürecinde yaşananların yargısal süreçten geçeceği kesinleşti. Bu süreç, hem CHP'nin geleceği hem de Türk siyasi hayatı açısından önem taşıyor. Davada, şüphelilerin savunmaları ve sunulacak delillerin önemi büyük olacak.